Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan 7550 sayılı Kanun ile, yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerine uygulanacak hukukun belirlenmesine ilişkin 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (“MÖHUK”) 27. Maddesine ilişkin değişiklik yer almaktadır.
Anayasa Mahkemesi (“AYM”), 10 Mart 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile, yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerine uygulanacak hukuku düzenleyen MÖHUK m.27/1’i iptal etmiş ve kararın, yayım tarihinden altı (6) ay sonra yürürlüğe gireceği kararlaştırılmıştı.
AYM kararının iptal gerekçesinde, bireysel iş sözleşmelerinin zayıf tarafı olan işçinin korunmasının, devletin çalışma hakkına ilişkin pozitif yükümlülüklerinden biri olduğu belirtilmiştir. AYM, MÖHUK m.27/1’de taraflara hukuk seçimi imkânı tanınmasına rağmen, bu seçimin işçiyi dezavantajlı duruma düşürmesini engelleyecek yeterli güvencelerin mevcut olmadığını belirtmiştir. Kararda, Roma I Tüzüğü’ne atıfla, hukuk seçimi yapılmış olsa dahi MÖHUK m.27/4’de yer alan daha sıkı ilişkili hukukun uygulanmasına olanak tanınmamasını eleştirilmiştir. Yine kararda işçinin, işverenle eşit koşullarda hukuk seçimi yapmasının güçlüğüne, yabancı hukukun içeriğinin anlaşılmasındaki teknik zorluklara ve bu durumun işçinin sahip olduğu hakları öngöremez hâle getirdiğine dikkat çekilmiştir. Bu nedenlerle, iptale konu hükmün Anayasa’nın 49. maddesine aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
AYM’nin iptal kararı doğrultusunda, 10. Yargı Paketi kapsamında 7550 sayılı Kanun ile MÖHUK m.27 yeniden düzenlenmiştir. 4 Haziran 2025 tarihli ve 32920 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan düzenleme ile, iş sözleşmelerinde tarafların hukuk seçimi yapabileceği kabul edilmiş; ancak bu seçimin işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümlerinin sağladığı asgari korumayı ortadan kaldıramayacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Ayrıca, daha sıkı ilişkili hukukun uygulanmasına ilişkin dördüncü fıkra yeniden kaleme alınmış; bu kapsamda, taraflar arasında hukuk seçimi yapılmış olsa dahi, iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun varlığı hâlinde bu hukukun uygulanabileceği düzenlenmiştir.
Bu kapsamda MÖHUK m.27’nin birinci ve dördüncü fıkraları şu şekilde düzenlenmiştir:
“(1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak üzere, tarafların sözleşmeyle belirledikleri hukuka tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre işin yapıldığı yer hukukunun işin yapıldığı sırada uygulanmak zorunda olan hükümleri hariç olmak üzere, iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir.”
Yapılan bu düzenleme ile, AYM kararında belirtilen eksiklikler giderilmiş; işçi ile işveren ilişkilerinde dengenin sağlanmasına ve işçinin daha güçlü şekilde korunmasına yönelik hükümler öngörülmüştür. Böylece, hem tarafların hukuk seçimi özgürlüğü korunmuş hem de bu özgürlüğün işçinin aleyhine sonuç doğurmasını önleyecek güvenceler sağlanarak, hukuk seçimi yapılmış olsa bile sözleşmenin daha sıkı ilişkili olduğu hukukun uygulanmasına imkân tanıyan bir denge kurulmuştur. Bu bağlamda, AYM’nin iptal kararında ifade ettiği anayasal ilkelere ve Roma I Tüzüğü’nde yer alan uluslararası standartlara uygun bir normatif yapı oluşturulmuştur.